Ülkemizde 70-80’li  yıllarda  başladı yabancı kaynaklı çocuk yetiştirme trendleri çılgınlığı, televizyonun yaşantımıza girmesiyle yaygınlaştı.

Bu değişken trendlerle büyütüldü pek çok nesil ve ailelerde çocuk yetiştirmek keyifli ve huzurlu olmaktan çıkmaya başladı.  70li 80li yılların genç ebeveyn adayları  genelde geniş  ve geleneksel ailede büyüdüler çünkü bizim toplumumuzda “ çocuk yetiştirmek genç ve deneyimsiz anne babalara bırakılamayacak kadar ciddi bir iş”ti. Ve deneyimli anneanneler ve babaanneler tarafından büyütülürdü.

Çekirdek aileye geçildiğinde genç ebeveynler anne babalarının hata olarak gördükleri davranışlarını yapmamak için arayışa girdiler ve batı tarzı büyütmek için trendleri takip etmeye başladılar.

Burada çocukların gelişimini çok negatif etkileyen ve günümüz anneleri daha iyiye daha mükemmele ulaşmak için çaba gösteren ebeveynler haline dönüşerek aşırı stres yaşatan trendlerden bahsedeceğim..

EMZİRME

-Daha önce 1,5- 2 yaşına kadar emzirilen bebekler , ithal gelen “anne sütü ilk 6 ay için yararlıdır, daha sonra bir etkisi yoktur” trendi sayesinde bebekler 6 aylıkken sütten kesildiler. Anneler de bebekler de çok acı yaşadılar bu süreçte. Büyüklerin uyarıları dinlenmedi ve bir nesil anne sütünden mahrum bırakılarak eş değer mamalarla, inek  sütüyle yapılan nişastalı muhallebilerle beslendiler.

Bu durum sadece beslenme sorunlarının yaşanacak olması  ile  ilgili değil ,çocuğun güvenli bağlanma, kendini değerli hissetme ve sevilme gibi ruhsal doyuruculardan da mahrum edilmesini yaşattı.

ÖDÜL VE CEZA

Bir diğer trend ise çocukları terbiye ederken yani eğitirken anne baba tutumları üzerineydi.

Ödül ve ceza konusunda ;

  • Fiziksel ceza gerektiğinde kullanılabilir, şiddeti önemli
  • Fiziksel ceza aşağılayıcı, kullanılmamalı
  • Psikolojik cezalar verebilirsiniz(küsmek, konuşmamak )
  • Psikolojik cezalar fiziksel cezalardan daha ağır, asla kullanılmamalı,
  • Cezalar suça orantılı olmalı
  • Mola verin
  • Odasına gönderin
  • İstediği bir şeyi almayın, arkadaşlarıyla eğlenmesinden sokağa çıkmaya kadar pek çok konuda ceza verin
  • Yıllar içinde ceza tamamen kaldırıldı, çocuğun olumsuz davranışlarını görmeyin, olumlu davranışlarını görün ve ödüllendirin.

Ödül konusundaki trendler ;

  • Sevdiği bir oyuncağı söyleneni yapması koşuluyla alın  (rüşvet)
  • Çocuğun almak istediği şeyler için haketmesi şartı konulmalı
  • Maddesel ödüller yerine sözel ödül kullanın (aferin, alkış vb)
  • Ödül ve cezayı pekiştireç olarak kullanın
  • Yıllar içinde ödülün de ceza kadar zararlı olduğu söylenerek ödül ve cezasız çocuk yetiştirmek trendi geldi.
  • ÇOCUĞU KUCAĞINIZA ALMAYIN

En ağır etki yapan bir trend. Çocuklarınızı her ağladığında kucağa almayın. hatta mümkünse hiç almayın “ anlamındaki “bırak ağlasın sonunda susar” “kucağına alma, şımarır”.

Bu trendle büyüyen nesil en kayıp nesildir, kendini değersiz hisseden, mutlu olmayı bilemeyen, bağımlı kişilik geliştiren ve en önemlisi sevgiyi yaşamayı bilemeyen psikolojik sorunları yaşamının her evresinde yaşayan bir nesil olarak tarihe geçti.

Bebek 0-2 yaşta anneye en fazla gereksinim duyar ve  isteklerini, korkularını, ihtiyaçlarını  ağlayarak ifade  eder. Bu dönemde anneyle sıcak temasta olursa kendini değerli hisseder.

Çocuk  ağlıyorsa mutlaka geçerli  bir nedeni vardır . Acıkma, alt kirletme , gaz sancısı ve uyku gibi fiziksel ihtiyaçları yanında duygusal olarak da anneye ihtiyacı olduğunda ağlar. Anne karnındaki güveni dışarda annesinin kucağında kokusunda arar. Annesini  kendini güvende hissetme ihtiyacında, korkulu rüya gördüğünde, yalnızlık hissettiğinde annesini çağırmak için bildiği tek yol olan ağlayarak çağırır. Anne gitmeyip onu ağlattığında çocuk tabiki bir süre sonra susar ama bu susuş yorulduğundan değil, kendini değersiz hissettiğindendir. Küser hayata, annesine ve kendine. Bu duygu onu öylesine yaralar ki ondan sonra hep susar zaten, çünkü bu ailede önemsizdir. Değersizlik benlik algısı oluşur. Diğer yandan öfke geliştirir ama dışa vuramaz. Yetişkinliğe kadar sürer bu olumsuz duyguları ve hep kendine farkında olmadan eziyet eder, çünkü o mutlu olmayı hakedecek değerde bir kişi değildir. Bazı cocuklarda da şiddet ve kötülük yapmayı seçerek hem kendini hem de  çevresini cezalandırır.

Bu trend ne acılar yaşattı ailelere bir bilseniz.. Gittikleri bağ evinde bebeğinin ağlamalarına cevap vermeyen karnı tok altı temiz gazını da çıkardım, şımarıklığından ağlıyor deyip bebeğin odasına kimsenin girmesine izin vermeyen anne, bir süre sonra bebeğini kontrol etmek için  bebeğinin yanına gittiğinde, bebeğinin   yatağında bir akrep  görür.. Bebeğini hemen kucağına alır ama bebek ölmüştür. Bu annenin yaşadığı acı ve pişmanlığını anlatan konuşmasını   dinlediğimde hissettiğim acıyı, her hatırladığımda yaşarım.

Bu trendler nerdeyse her yıl değişiyordu ve aileler sürekli doğru-yanlış gel gitlerini yaşadıkları için çocuk yetiştirmek mutluluk vermekten çok aşırı stres yaratmaya başlar.

Günümüz TRENDLERİ

Ebeveyneleri olumsuz  etkileyen trendlerden en önemlisi ; günümüz anneleri  her şeyin “en en iyisini arama peşinde koşarken “ en en en  iyisi” diye bir şey olmadığını anladıklarında hem kendilerini hem de çocuklarını ağır stres altına sokmaktadırlar.

Sevgili ebeveynler,

Ebeveyn olmak dünyada bir insanın başına gelebilecek en güzel şeydir. Keyfini ,verdiği mutluluğu ve huzuru yaşamak varken ebeveynliği çekilmez hale getirmek neden?

Sanırım “ebeveynliğin görev ve sorumluluğunu” yanlış algılıyoruz .

EBEVEYN OLMAK ne demektir ?  Görev ve sorumlulukları nelerdir?

Bu sorunun cevabını öğrendiğimizde nerde yanlış yaptığımızı gördüğümüzde çok şeyin değiştiğini , anne ve babaların ebeveyn olmanın hazzını yaşadığını, 35 yıllık deneyimlerimde gördüm ve yüzlerce ebeveynlerle birlikte yaşadık.

KENDİMİZİ TANIYALIM

Bundan sonraki yazımda geleneksel  çocuk yetiştirme yöntemlerimizdeki olumlu yaklaşımları yazacağım. . Diğer yandan ne yapmamız gerektiğini bilmemize rağmen uygulayamadığımız evrensel ilkeleri de anlatıcam.

En güzel yanı bu ilkeleri nasıl uygulayabileceğinizi  siz ilgili ebeveynlere başarıncaya kadar  göstermek istiyorum.

Hadi gelin birlikte sağlıklı, sorumluluk sahibi, öz güvenli, disiplinli, ne istediğini bilen, iç denetimi gelişmiş, mutlu olmayı ve mutlu etmeyi bilen, başarının emek ve elinden gelini yapmakla elde edilebileceğini özümseyen kendini seven bireyler yetiştirmek için yola çıkalım.

BİLİNÇLİ SEVGİ DOLU MUTLU EBEVEYNLER OLMAK  İÇİN ELİMİZDEN GELENİN EN İYİSİNİ YAPMAYI ÖĞRENELİM VE ÖĞRETELİM.

Sevgiyle kalın.

Uzman SEVİNÇ ERASLAN